Koyunun Günlügü
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Koyunun Günlügü
Koyunun Günlüğü
1. GÜN:
Sevgili günlük, bugün bayramın ilk günü. 10
gündür elimden geleni yapıp bi şekilde satılmamayı
başardım. Arkalara kaçtım,
sürekli yüzüme hastalıklı bir hava verdim. Şans da yüzüme güldü,
bugüne
geldik. Ama bu iş boşlamaya gelmez. Her an biri gelebilir, orama
burama bakıp, şu başımda dikilen
herife kilomu sorabilir. O da zaten beni
satamadı diye gıcık, en az 10 kilo fazla söyler. Adam
inanıp alır beni evine
götürür, evin küçük kızı gelip beni sever, oynar. 1 gün sonra o kızın
babası
gözlerimi bağlayıp besmele çekip bıçağı boğazıma dayar ve keser. O
sırada hayatım gözlerimin önünden
bir film gibi geçer. Film de film olsa. Hep
aynı kare: Ot yiyorum, etrafa bakıyorum, ot yiyorum
etrafa bakıyorum... Hayat
mı bu be? Dünyaya gel, birkaç sene ot ye, sonra seni yesinler!
2. GÜN:
Sevgili günlük, ben eşeğim. Yani koyunum ama eşeğim. Sana dün ne dediysem oldu,
iyi mi?!
Saatine mi geldi nedir?! Şu an herifin birinin bahçesindeyim. Şu
saate kadar bayramlaşmaydı, gelen
giden falandı derken beni kesmediler ama en
geç yarın bu iş biter! Kesecekler beni günlük duyuyon
mu? Kıyacaklar kınalı
kuzuna. Hayır boğa olsaydım, sahibimin elinden kaçar, sokaklarda
terör
estirirdim. Televizyonlard aki bütün haber bültenleri beni gösterir, en
azından ölmeden meşhur
olurdum. Ama tabiatım boğa kadar asabi değil ki! Koyun
gelmişiz, koyun gideceğiz
3. GÜN:
Günlük, inanmayacaksın ama hâlâ
hayattayım. Bunlar beni kesmeyecek galiba. Şaka yapıyorlar. Camdan
bakıp
bakıp gülüşüyorlar. Son gün de beni salacaklar. Haklısın! İyimserliğin de bu
kadarına yuh
artık. Yok yok bu defa işim zor, hem de çok zor. Yarın
görüşemeyiz, hakkını helal et.
4. GÜN:
Günlük, benim ben. Hahahaha!!
Yırttım oğlum. Bu sabah aslında tam gidiyordum, adam bıçakları,
tülbenti
hazırladı. Yanıma koydu. Tamam dedim, bu sefer ağzımla kuş tutsam yolcuyum.
Sonra 'ne dedim
lan ben' dedim kendi kendime. Ağzımla kuş tutmak! Tabii ya!
Kuş gribi. Bunu bir becerirsem ağzımda
kuşla beni hayatta kesmezler. Hemen
dalda duran bir kuştan rica ettim. Gel iki dakika ağzımın içinde
dur sonra
uçarsın hesabı. Kuş gıcık çıktı. "Hay senin kafana" deyip tam kesilirken kafamın
orta
yerine hacetini bıraktı. Bunu gören sahibim panikleyip kuş gribi olmamak
için beni saldı. Kafana kuş
pislemesi uğurlu gelir derlerdi de inanmazdım.
Bayram diye buna derim oğlum! Değmeyin keyfi
-meeeee!!!
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
1. GÜN:
Sevgili günlük, bugün bayramın ilk günü. 10
gündür elimden geleni yapıp bi şekilde satılmamayı
başardım. Arkalara kaçtım,
sürekli yüzüme hastalıklı bir hava verdim. Şans da yüzüme güldü,
bugüne
geldik. Ama bu iş boşlamaya gelmez. Her an biri gelebilir, orama
burama bakıp, şu başımda dikilen
herife kilomu sorabilir. O da zaten beni
satamadı diye gıcık, en az 10 kilo fazla söyler. Adam
inanıp alır beni evine
götürür, evin küçük kızı gelip beni sever, oynar. 1 gün sonra o kızın
babası
gözlerimi bağlayıp besmele çekip bıçağı boğazıma dayar ve keser. O
sırada hayatım gözlerimin önünden
bir film gibi geçer. Film de film olsa. Hep
aynı kare: Ot yiyorum, etrafa bakıyorum, ot yiyorum
etrafa bakıyorum... Hayat
mı bu be? Dünyaya gel, birkaç sene ot ye, sonra seni yesinler!
2. GÜN:
Sevgili günlük, ben eşeğim. Yani koyunum ama eşeğim. Sana dün ne dediysem oldu,
iyi mi?!
Saatine mi geldi nedir?! Şu an herifin birinin bahçesindeyim. Şu
saate kadar bayramlaşmaydı, gelen
giden falandı derken beni kesmediler ama en
geç yarın bu iş biter! Kesecekler beni günlük duyuyon
mu? Kıyacaklar kınalı
kuzuna. Hayır boğa olsaydım, sahibimin elinden kaçar, sokaklarda
terör
estirirdim. Televizyonlard aki bütün haber bültenleri beni gösterir, en
azından ölmeden meşhur
olurdum. Ama tabiatım boğa kadar asabi değil ki! Koyun
gelmişiz, koyun gideceğiz
3. GÜN:
Günlük, inanmayacaksın ama hâlâ
hayattayım. Bunlar beni kesmeyecek galiba. Şaka yapıyorlar. Camdan
bakıp
bakıp gülüşüyorlar. Son gün de beni salacaklar. Haklısın! İyimserliğin de bu
kadarına yuh
artık. Yok yok bu defa işim zor, hem de çok zor. Yarın
görüşemeyiz, hakkını helal et.
4. GÜN:
Günlük, benim ben. Hahahaha!!
Yırttım oğlum. Bu sabah aslında tam gidiyordum, adam bıçakları,
tülbenti
hazırladı. Yanıma koydu. Tamam dedim, bu sefer ağzımla kuş tutsam yolcuyum.
Sonra 'ne dedim
lan ben' dedim kendi kendime. Ağzımla kuş tutmak! Tabii ya!
Kuş gribi. Bunu bir becerirsem ağzımda
kuşla beni hayatta kesmezler. Hemen
dalda duran bir kuştan rica ettim. Gel iki dakika ağzımın içinde
dur sonra
uçarsın hesabı. Kuş gıcık çıktı. "Hay senin kafana" deyip tam kesilirken kafamın
orta
yerine hacetini bıraktı. Bunu gören sahibim panikleyip kuş gribi olmamak
için beni saldı. Kafana kuş
pislemesi uğurlu gelir derlerdi de inanmazdım.
Bayram diye buna derim oğlum! Değmeyin keyfi
-meeeee!!!
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
kara melek- Mesaj Sayısı : 68
Kayıt tarihi : 21/10/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz